Türkiye ve dünyadaki toplumsal, siyasal ve kültürel pratiklerin ve yapıların sosyolojik olarak araştırılması ve analiz edilmesi bu blogta yapılmaya çalışılacaktır. Bunu yaparken sosyolojinin sosyolojisi yaklaşımı benimsenerek sosyolojik araştırma yapan sosyologların temel kavramları da eleştirel olarak sunulacaktır. Burada ortaya konulan analizler ve yorumlar kesin ve doğrulanmış bilgiler olarak değil yorumlanmaya ve yanlışlanmaya açık tartışma alanları olarak sunulmaktadır.
Translate
27 Temmuz 2020 Pazartesi
Zygmunt Bauman'ın temel kavramları üzerine özet tartışmalar
Zygmunt Bauman (1925-2017)
Kovid-19 salgını ile birlikte derslerimizi sanal ortama taşıdık. Bu video, Zygmunt Bauman'ın bir anlam fabrikası olarak toplum, ölümlülük ve aşkınlık arzusu, katı modernite, akışkan modernite, emek ve sermaye ilişkileri, proletaryadan prekeryaya geçiş, bireyselleşmiş toplum, zorunluluk ve olumsallık, hareketlilik ve yerleşiklik, kavramlarını kısaca anlatarak sosyolojiye katkılarına kısa bir giriş yapmaya çalışıyor. Bu video Maltepe Üniversitesi Sosyoloji Ana bilim dalı lisansüstü programlardaki çağdaş sosyoloji kuramları bağlamında kaydedilmiştir.
Cemaatler: Güvenli Olmayan Bir Dünyada Güvenlik Anlayışı, Say Yayınları, çev. Nurdan Soysal (2016)
Bauman, Z. 2001 Bireyselleşmiş Toplum, Ayrıntı yayınları, İstanbul.
Bu kitaptan bazı bölümler ve bu bölümlerde tartışılan kavramlar:
Anlatılmış Hayatlar ve Yaşanmış Öyküler:
Ölümlü doğamıza meydan okuma, paylaşma, onaylama ve anlam fabrikası olarak, paylaşılan delilik olarak toplum (9-10);
toplum dışında tek başına varlık melek (ölümsüz) veya canavar (ölümlü oldğunun farkında değil), ölümlülük bilgisi ve aşkınlık arzusu: kalıcı izler bırakma veya geçici yoğun deneyimler (11), ölüm aşkınlığı ekonomisi asıl mal yerine yedeklerini sunmak: kültürel yaratıcılık, kültürün üst sermayesi, aşkınlık enerjisi (12-13);
Richard Senet: “Kamusal insanın çöküşü”, kamusal alanın özel alan tarafından kolonize edilmesi (15);
Sınırlar konusunda tartışmalar ve eklemleme (18-19);
İdeolojik hegemonya ve kültürel sefer (20-21);
Foucault’nun “panoptikon”undan Bourdieu’nun “iğretileştirme”sine (22) bireyselleşen toplum (9-24).
Emeğin Yükselişi ve Düşüşü: Proleteryadan Prekaryaya
Emek kavramı, zenginliğin kaynağı olarak emek ve emek siyaseti (Bauman, 2001, 27-28); Emeğin topraktan kopuşu ve metalaşması,
Marx: “katı olanın buharlaşması ve kutsal olanın dünyevileşmesi” (29-31);
Ford ve katı modernite/ortadoks kapitalizm: emek ve sermaye arasındaki bağımlılık, fabrika, sendika, Taylor, Refah devleti (32-35);
Akışkan modernite: Kısa vadeli emek istihdamı ve bireyselleştiriciliği, sıvılaşmış-akışkan modernite, geçici birlikler, evlilikten birlikte yaşamaya, sermayenin özerkliği, emekten kopuşu, yerel iktidarlara şantaj yapma eğilimi (35-38);
Fikirler kazançlı hale gelince, bir fikir bir kez üretilip sonrasında prototiplerin üretimi az sayıda insanla olunca rekabetin nesneleri üreticiler değil tüketiciler olur (39); iktisadi faaliyette bulunan 4 kategori: 1. sembollerle iş yapanlar 2. emeğin yeniden üretimi 3. hizmetin alıcılıları ile yüz yüze olanlar 4. rutin emekçiler (40);
Peyrefitte güven (confiance) ve güvensizlik (defiance) ve ve Bourdieu: güvenin çöküşü ve kolektif eyleme iradesinin zayıflaması (41);
Katı moderniteden hafif/akışkan moderniteye geçiş (44-43);
Proleterya sınıfından sınıf olamayan Prekarya kategorisine geçiş;
Düzen ve Kaos
Düzen kavramı, kültür: farklılaştırma, ayırma, sınırlar çizme, içsel olarak birleştiren, dışsal olarak ayıran kategorilere bölme etkinliği (44-46);
Mary Douglas: aradakiler, karışık sınıflandırmalar, müphemlik, katışıklık, korku ve saldırganlık (46-47);
Katı modernite: Michel Crozier: bürokratik fenomen, başkalarını hiyerarşik kurallara bağlayarak yönetmek, düzen “agonistik” ve tartışmalı (47-48);
Katı modernite ye karşı X Akışkan modernite: Yeni küresel iktidar yapısı: hareketlilik X yerleşiklik// olumsallık X rutin// seyrek kısıtlamalar X yoğun kısıtlamalar//angaje olma X hızlı ve uyarmasız hareket// tahakkümün normatif düzenleme ve disiplinci panoptikonlarla sağlanması X tahakkümün kuralsızlık, angaje olmama, esneklik, kaçma, kırılganlaştırma, güvencesizleştirme yoluyla sağlanması// kaçmaya hazırl bekleyen sermaye sahiplerini kalmaya ikna etme (49-50);
Yerin ve mekanın değer kaybı, yüz yüze ilişki yoluyla yerel cemaat/topluluk oluşturmaya son darbe: cep telefonu, kısa vadeli ilişkiler ve Sennet’in karakter aşınması (51-52);
Kaynakları olmadığı için yer değiştirme ve hareket etme özgürlüğü olmayan yereller/yerleşiklik karşısında X iş fırsatları peşindeki gezgin iş adamaları ve haz peşindeki turistler (53);
Yeni küresel elit: “düzensizlik içinde yaşama güveni”; “karışıklığın orta yerinde gelişme” yeteneği; “belirli bir işte felç olmaktansa bir imkanlar şebekesi içinde konumlanma”(53); tepedekiler için geliştirici olan bu durum hiyerarşinin altlarındakiler için yıkıcıdır (54).
Özgürlük ve güvenlik:
Freud özgürlüksüz güvenlik için güvenliksiz özgürlükten vazgeçme/takas (56-58); süper ego ile id arasındaki mücadele ve gerginlik (58-59);
Pierre Janet: gerçekliğin akışkanlığı, tutarsızlığı, yerinin belirsizliği ve yakalanmasının zorluğu, postmodernliğin huzursuzluğu, sınırları ihlal etmenin dehşeti değil, sınırsızlık (59-60);
Toplum ve bireyselleşme ilişkisi, Beck ve risk toplumu, yerinden edilme ve yeniden yerine yerleşme (61-64);
Birey yurttaşın en kötü düşmanıdır (De Tocqueville), ortak çıkarlara kayıtsızlık, kamusal güçten beklenen güvenlik ve insan haklarına uymak (65-66);
Kamusalın özel tarafından sömürgeleştirilmesi (66-67);
Beck, 1995: Sanayi toplumunun ölümü başlıklı makalesi: aşk ve çıplak, korkutulmuş ve saldırgan ego (67);
Beck’in ikincie modernite dediği postmodern dönemin ana çelişkilerinden birisi: kendini kabul ettirme hakkı ile bunu gerçekleştirme koşullarının arasının giderek açılması (68);
Bourideu şimdiki zamana tutunarak değiştirmek ancak prekarite/iğretilik (69); belirsizliğin siyasal ekonomisi, iktidarın siyasetten kaçışı, özelleştirme, esnekleştirme, kursalsızlaştırma;
Castells: iktidar ülkeler üstü/uluslar üstü, siyasal kurumlar ise yerel ve bölgesel (70-71);
Castoriadis: Önemsizliğin inşası, uygarlığın/ toplumun kendini sorgulamayı bırakması ve toplumun heteronom/ başkaları tarafından yönetilen haline gelmesi (72); bireyselleşmiş toplumu demokrasi için güvenli kılma.
Modernite ve kesinlik:
Müphemlik/belirsizlik/çift anlamlılık güvenliğin ve özgüvenliğin düşmanı (76);
Akıl-Dünya ve İrade ilişkileri, dünyanın akılla sorgulanabilir olması ve insan özgürlüğünün alanı arasındaki ilişki; yetenek ve istek çakışabilir veya çakışmaz (77);
Marx: Kapitalizm, katı olan her şeyi buharlaştırıyor, kutsal olan her şeyi dünyevileştiriyor; erken modern dönem: Kuşkuculuk, müphemlik ve özgürlük (77-78);
Modern filozoflar için kuşkuculuk ve belirsizlik delilik ve cahillik, önemli olan kesinlik ve akıl: Aydınlanma ve aklın hakimiyeti, Spinoza; ya cahil ya bilgili arası yok (79-80);
Modern filozoflar ve yöneticiler arasındaki uyumsuzluk; özgür fail anlayışının savunucusu Kant; düşüncenin belirsizliği ve eylemin olumsallığına karşı savaş (82-83);
Yapı kavramının çıkışı: ihtimallerin manipüle edilmesi, belirli olayların daha muhtemel olması diğerlerinin kesinlikle muhtemel olmaması (84);
Erken modernite ve ütopya (84-85); modernite ve sınıflandırma, yaratıcı yıkım (86);
Hegel:özgürlük ve zorunluluk; Durkheim: kolektif vicdan ve özgürlük (87;
Bourdieu: normatif düzenlemenin yerini ihtiyaçlar, ideolojinin yerini reklam, baskının yerini ise ayartma almaktadır (89);
İsteklerin yetenekleri aşması 3 düzeyde: kimlik oluşumu, toplumsal eklemlenme ve sistemsel yeniden üretim (89);
Müphemlik postmodernite için işlevseldir (89); müphemliğin kişiselleşmesi ve köktenci çözümler (91); Modernitenin kesinlikle aşkı sona ermemiş, sadece biçim değiştirmiştir (91).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder